Yumi
Küçük bir köyde uluslararası bir düğün Geçen hafta sonu düğüne katılmak için iş arkadaşlarımla birlikte bir köye gittim. Gelin bölümümüzde Japonca öğrendi, ama hiç onu tanımamıştım, cünkü benim Türkiye'ye geldiğimden önce üniversiteden mezun olmuştu. Türkiye'de yazın birçok düğün uygulanırlar, ama hiç katılmamıştım. Bu yüzden çok ilgilanıyordum. Ayrıca, bu gelin bir köyden geldi ve düğün de orada uygulanacaktı. Burada uzun zaman oturan iş arkadaşlarım bile köyün düğününü hiç görmemişti, o kadar küçük köyde uygulandığı düğün çok gelneksel ve daha ilginç olduğunu düşündük. Gelin, üniversitemizden mezun olduktan sonra, okumaya devam etmek için Japonya'ya gitti ve orada master yapıyor. Bu kendisinin düğünü için Türkiye'ye geldi. Damat, ne Türk, ne Japon, ama Paraguaylı. O da Japonya'da okuyor ve gelinle orada karşılaştı. Aylıca, bu düğüne için, sadece biz değil, Japonya'dan onların arkadaşları da geldi. Sadece beş yüz insanlar oturduğu bu köy, normalde çok sessiz ve sakin olur, aniden her yerde yabancıları görebilir hale geldi. Düğün gerçekten güzel gitti. Gelin ve damat mutlu görünüyordu. Hiç Türkçe anlamayan damat beraz heyecanlıydı öysaki. Herkes çok güldü ve dans etti. Sonra, herkese teşekkür etmek için gelin Türkçe ve Japoncada biraz konuştu. Ondan sonra damet de konuştu. O zaman çocuklar bana gelip ne konuştuğunu sordu. Onlara cevabı verdim: 'Ben de onu anlamadım, Japonca değildi.' Ama, çocuklar beni anlamadı. 'Türkçede anlatamazsanız, İngilizce anlatın!'' dedi. 'Hayır, hayır. O İspanyolca konuşuyor. Sizin gibi ben de hiçbir şeyi anlamadım.' dedim ve birkaç saniye sonra biz birlikte gülmeye başladik. O gece öyle güzel geçti.
Sep 13, 2014 6:11 AM
Corrections · 2
1

Küçük bir köyde uluslararası bir düğün

Geçen hafta sonu düğüne katılmak için iş arkadaşlarımla birlikte bir köye gittim. Gelin bölümümüzde Japonca öğrendi, ama hiç onu tanımamıştım, cünkü benim Türkiye'ye gelişimden önce üniversiteden mezun olmuştu.

Türkiye'de yazın birçok düğün yapılır, ama (ben daha önce) hiç katılmamıştım. Bu yüzden çok ilgileniyordum. Ayrıca, bu gelin bir köyden geldi ve düğün de orada yapılacaktı. Burada uzun zaman oturan iş arkadaşlarım bile köyün düğününü hiç görmemişti, o kadar küçük köyde yapılan düğünün çok geleneksel ve daha ilginç olduğunu düşündük.

Gelin, üniversitemizden mezun olduktan sonra, okumaya devam etmek için Japonya'ya gitti ve orada master yapıyor. Bu Kendisinin düğünü için Türkiye'ye geldi. Damat, ne Türk, ne Japon, ama Paraguaylı. O da Japonya'da okuyor ve gelinle orada tanıştı. Ayrıca, bu düğüne için, sadece biz değil, Japonya'dan onların arkadaşları da geldi. Sadece beş yüz insanın oturduğu bu köy, normalde çok sessiz ve sakin olur, aniden (halk) her yerde yabancıları görebilir hale geldi.

Düğün gerçekten güzel geçti. Gelin ve damat mutlu görünüyordu. Hiç Türkçe anlamayan damat biraz heyecanlıydı oysaki. Herkes çok güldü ve dans etti. Sonra, herkese teşekkür etmek için gelin Türkçe ve Japoncada biraz konuştu. Ondan sonra damat da konuştu. O zaman çocuklar bana gelip ne konuştuğunu sordu. Onlara cevabı verdim: 'Ben de onu anlamadım, Japonca değildi.' Ama, çocuklar beni anlamadı. 'Türkçede anlatamazsanız, İngilizce anlatın!'' dedi. 'Hayır, hayır. O İspanyolca konuşuyor. Sizin gibi ben de hiçbir şeyi anlamadım.' dedim ve birkaç saniye sonra biz birlikte gülmeye başladık. O gece öyle güzel geçti.

 

 

I'm glad you're having a great time in Turkey. I'm impressed by your entry. Most native speakers couldn't write better than this. Tebrikler! :))

September 13, 2014
Want to progress faster?
Join this learning community and try out free exercises!