Yeni dönem
Upuzun yaz tatili nihayet bitti ve yeniden okula öğrenciler geldi. Bu hafta yeni dönem başladı. Pazartesi günü ben gerçekten heyecanlıydım. Artık dokuz yılllık bir öğretmen olarak çalışıyorum ve bu sene Türkiye'de dördüncü senemdir. Ama, yine de tatil bitip her yeni dönemin başlangıcında her zaman çok heyecanlı olurum.
Özellikle, yeni akademik yılın başında yeni öğrencilerle tanışırız. Biz öğretmenlere göre bu gerçek bir zevktir, ama aynı zamanda epeyce zor olabilir. Bölümümüz başka bölümlerden biraz farklı, çünkü başka bölümlerde en az öğretmenler öğrencilerle Türkçede konuşup 100% anlaşabilirler. Bizim Japonca bölümümüzde ise, sekizde yedi tane öğretmen Japonlı ve dersler sadece Japoncada verilirler. Bu yüzden hem öğrenciler hem de öğretmenler çok heyecanlılar.
Sadece yeni gelenlere değil, ben birinci sınıfta öğrencilere Japonca konuşma dersi veriyorum. ( Bölümümüzde yeni öğrenciler hazırlık sınıfa giderler. ) Geçen sene de hazırlık sınıfında onlara Japonca öğrettim ve bu nedenle biz birbirimiz iyi biliyoruz, yani onlara daha rahat bir şekilde ders verebilirim. Ayrıca, temel Japoncayı öğrendikten sonra, onlar şimdi Japoncayı kullanmayı çok istiyorlar. Onların çoğu Japonca konuşmak için henüz kendisine güvenemiyorlar, bu yüzden konuşma öğretmeni olarak öğrencilerin daha rahat konuşma pratiği yapabildiği ortam hazırlamam gerekir.
İkinci sınıf öğrencileri ise, iki sene Japonca öğrendikten sonra, yavaş yavaş Japoncadan bıkmaya başlarlar. Onlara da Japonca yazma öğretiyorum. Şimdiye kadar yazmayı seven öğrenci görmedim, Türkçe olarak bile yazmayı fazla sevmiyorlar. Bu nedenle onlara yazma öğretmek için sabırlı olmam gerekiyor.
Neyse, yeni dönem başladı. Zorluklarına rağmen, ben öğretmeyi gerçekten seviyorum.
Yeni Dönem
Upuzun bir yaz tatili nihayet bitti ve öğrenciler yeniden okula geldi. Bu hafta yeni dönem başladı. Pazartesi günü ben gerçekten heyecanlıydım. Artık dokuz yıldır öğretmen olarak çalışıyorum ve bu sene Türkiye'de dördüncü senem. Yine de tatilin bitip yeni dönemin başlangıcında her zaman çok heyecanlanırım. ( Meslekte dokuz, Türkiye'de ise dördüncü yılım olmasına rağmen yeni dönem başlarken heyecanlanırım. )
Özellikle, yeni akademik yılın başında yeni öğrencilerle tanışırız. Biz öğretmenlere göre bu gerçek bir zevktir, ama aynı zamanda epeyce zor bir süreç olabilir. Bölümümüz başka bölümlerden biraz farklı, çünkü başka bölümlerde en azından öğretmenler öğrencilerle Türkçede konuşup yüzde yüz anlaşabilirler. Bizim Japonca bölümümüzde ise, sekiz öğretmenden yedisi tane öğretmen Japon ve dersler sadece Japoncada verilirler. Bu yüzden hem öğrenciler hem de öğretmenler çok heyecanlıdırlar.
Sadece yeni gelenlere değil, ben birinci sınıf öğrencilerine de Japonca konuşma dersi veriyorum. ( Bölümümüzde yeni öğrenciler hazırlık sınıfına başlarlar. ) Geçen sene de hazırlık sınıfında onlara ders vermiştim ve biz birbirimizi iyi tanıyoruz, yani onlara daha rahat ders verebilirim. Ayrıca, temel Japonca öğrendikten sonra, onlar şimdi Japoncalarını kullanmayı çok istiyorlar. Onların çoğu Japonca konuşmak için henüz kendilerine güvenemiyorlar, bu yüzden konuşma öğretmeni olarak öğrencilerin daha rahat konuşma pratiği yapabildiği bir ortam hazırlamam gerekir.
İkinci sınıftaki öğrenciler ise, iki sene Japonca öğrendikten sonra, yavaş yavaş Japoncadan bıkmaya başlarlar. Onlara da Japonca yazmayı öğretiyorum. Şimdiye kadar yazmayı seven hiçbir öğrenciye rastlamadım. / görmedim. Türkçe yazmayı bile fazla sevmiyorlar. Bu nedenle onlara yazmayı öğretmek için sabırlı olmam lazım.
Neyse, yeni dönem başladı. Bazı zorluklara rağmen, ben öğretmeyi gerçekten seviyorum.
Yumi san,
Yeni akademik yılın hayırlı olsun. Sana başarılar diliyorum.