To be in the middle of nowhere means to be in a place that is far away from other people, houses, or cities. For instance, my office is in the middle of nowhere. It takes me hours to get there!

DAILY Business English VOCABULARY builder

I'm in the middle of nowhere!

Vamos falar um pouco sobre a ida ao médico da Daniel

Portuguese Audios for Intermediate Advance B2 -Áudios em Português para Intermédios Avançados B2

Uma Ida ao Médico

Todos tenemos a alguien que habla hasta por los codos y si no lo tienes, entonces... quizás seas tú.

Expresiones en español

Hablar (hasta) por los codos

Un tour privado de 9 días, 5 provincias, 1882 Km, 24 lugares, pueblos y ciudades pero sobre todo, un viaje que deja la sensación de realmente visitar España y no “Spain”.
David y Marcia, dos personas de los EE.UU. muy curiosas por naturaleza y a lo que se añadía que era su primera visita a mi país, han sido dos compañeros de aventuras excelentes. Sí, me encanta resaltar lo de compañeros porque así ha sido, los tres diseñábamos los itinerarios (en base a mis sugerencias previas) y el “quorum” era siempre total. Durante las semanas previas a nuestro viaje estuvimos haciendo video-llamadas y tuvimos muchos correos comunicándonos para conocernos mejor y sobre todo, conocer sus curiosidades e intereses principales. Es decir, saber lo que sí y lo que no les gustaba.

VIAJAR POR ESPAÑA  "AUDIOS"

MediTOURraneo - Tour por el Mediterráneo

**Fereydoun Asraei is an Iranian pop singer
**Listen to the song " song Adama Duniyaro Divar Mibinan " which means Human see the world a wall by Fereydon Asraei 
**Hope you enjoy listening 

موسیقی و ترانه های ایرانی/Persian Music & Songs

ترانه "ادما دنیا رو دیوار می بینن " از فریدون اسرایی /  Song " Adama Duniyaro Divar Mibinen by  Fereydon Asraei

Wednesday Addams, Russia and our ancient fears

Russian vs English facts and much more

Transcript : 
Herkese merhaba. Kardeşim Efeyle birlikteyim. Bu gün “can , “ anlamını
veren “-ebil” ekini kullanmayı öğreneceğiz.
İlk önce co-host’umuz Efe’ye selam veriyoruz. Nasılsın Efe ?
E : İyiyim , teşekkürler. Sen nasılsın ?
G :Ben de iyiyim. Seninle vakit geçirdim daha iyi oldum.

Hadi başlayalım.
_______________________________________
Bu ekin 1. kullanımı : kabiliyetlerimizden bahsetmek. Neler yapabiliriz ? Kabiliyet: ability demek . İşte örnek bir diyalog :
G : Efe , sen uçabilir misin ?
E : Hayır ben uçamam. Sen Fransızca konuşabilir misin ?
G : Hayır ben Fransızca konuşamam. Çünkü Fransızca öğrenmedim. Efe ,
lahmacun pişirebilir misin ?
E : Hayır lahmacun pişiremem. Sen bungee Jumping yapabilir misin ?
G: Hayır ! Bu çok korkunç .
________________________________________________
Bu ekin 2. kullanımı : İzin : permission
E : Ablaa ! Bilgisayarını alabilir miyim ?
G : Evet , alabilirsin canım kardeşim.
_____
Kredi kartı ile ödeyebilir miyim ?
Evet , kredi kartı veya nakit ile ödeyebilirsiniz.

-__________________________________________________
Bu ekin 3.kullanımı : possibility : ihtimal
Belki bu akşam video oyunu oynayabiliriz.


Bu podcast’i dinlediğiniz için teşekkürler. Kardeşim Efe’ye de sonsuz
teşekkürler. 

a.cup.of.Turkish  /  podcasts with their transcripts ✨

the suffix "-ebil" that gives the meaning "can" 

Avant d'enseigner le français, j'ai travaillé 5 ans dans une centrale nucléaire. Voici à quoi ressemblait mon travail dans ce milieu très rigoureux et sécurisé. Et toi quel est ton métier ? 