My goal is to get you involved in the Turkish through interesting, fun, educational, and controversial topics. I speak clear and slow, explaining words in Turkish to build your strong foundation

Comprehensible Turkish Podcast

This bilingual Chinese and English conversation is about some differences between China and western school systems. These conversations are designed to help language learners. 
Youtube Channel： Chinese Mandarin Cherry；Regan Radio

Cherry Blablabla｜Chinese&English

Regan Radio(Chinese&English)

Aqui te comparto expresiones y palabritas muy de nuestro día a día. Úsalas si vienes a Medellín...sorprenderás a los nativos🥳

Valen en Español

Ep. 6 - 10 Frases MUY Colombianas! | 10 Colombian Expressions

Repasa la pronunciación de estas expresiones básicas y útiles en árabe. Así como su pronunciación. 

Aprende árabe con Radia 

Expresiones útiles

                                                               한국어 토픽 2 듣기 연습

 다음 대화를 잘 듣고 이어질 수 있는 말을 고르십시오.

1.
1) 다음 주에 만나요.
2) 이번 주에 갈 수 있어요.
3) 미국에서 친구가 와서요.
4) 다음에 만나요.

2.
1) 아니, 살 수 있어.
2) 응, 내가 약을 사다 줄께.
3) 아니, 살 수 없어.
4) 응, 늦게까지 여는 약국이 있어.

3.
1) 그럼 내가 가서 물어볼게.
2) 그럼 다음에 보자.
3) 5층을 사용할 수 있어.
4) 사용할 수 없어.

4.
1) 공사가 끝나면 멋있을 거예요.
2) 공사가 어제 시작했어요.
3) 공사가 빨리 끝나면 좋을 것 같아요.
4) 공사를 해서 좋아요.

5.
1) 첫 방송은 재미있어요
2) 시창자 의견을 못 들었어요.
3) 문화가 이해된다고 해요.
4) 자막에 더 신경을 써야겠네요







1. 3)  /  2. 4)  /   3. 1)  /  4. 3)  /   5.  4)


한국어 토픽 듣기 

한국어 토픽 2

엄마! 제 교복은요?
妈! 我的校服呢? 

어제 저녁에 빨아서, 아직 안 마른 것 같은데.
昨晚才洗, 好像还没干呢。

어떡해요? 저 오늘 입어야 돼요!
这可怎么办? 我今天正好得穿。 

이렇게 하자. 드라이어로 말려줄게. 10분이면 다 마를 거야.
这样吧。用吹风机吹一吹, 十分钟就能干。

교복 校服
빨다 洗
마르다, 건조하다 干
(헤어)드라이어 吹风机

[YOON] 1분 한국어

엄마! 제 교복은요? 妈! 我的校服呢? 

Transcript : 
Herkese merhaba. Kardeşim Efeyle birlikteyim. Bu gün “can , “ anlamını
veren “-ebil” ekini kullanmayı öğreneceğiz.
İlk önce co-host’umuz Efe’ye selam veriyoruz. Nasılsın Efe ?
E : İyiyim , teşekkürler. Sen nasılsın ?
G :Ben de iyiyim. Seninle vakit geçirdim daha iyi oldum.

Hadi başlayalım.
_______________________________________
Bu ekin 1. kullanımı : kabiliyetlerimizden bahsetmek. Neler yapabiliriz ? Kabiliyet: ability demek . İşte örnek bir diyalog :
G : Efe , sen uçabilir misin ?
E : Hayır ben uçamam. Sen Fransızca konuşabilir misin ?
G : Hayır ben Fransızca konuşamam. Çünkü Fransızca öğrenmedim. Efe ,
lahmacun pişirebilir misin ?
E : Hayır lahmacun pişiremem. Sen bungee Jumping yapabilir misin ?
G: Hayır ! Bu çok korkunç .
________________________________________________
Bu ekin 2. kullanımı : İzin : permission
E : Ablaa ! Bilgisayarını alabilir miyim ?
G : Evet , alabilirsin canım kardeşim.
_____
Kredi kartı ile ödeyebilir miyim ?
Evet , kredi kartı veya nakit ile ödeyebilirsiniz.

-__________________________________________________
Bu ekin 3.kullanımı : possibility : ihtimal
Belki bu akşam video oyunu oynayabiliriz.


Bu podcast’i dinlediğiniz için teşekkürler. Kardeşim Efe’ye de sonsuz
teşekkürler. 

a.cup.of.Turkish  /  podcasts with their transcripts ✨

the suffix "-ebil" that gives the meaning "can" 

Find out what it is and how to celebrate it. What's the most absurd thing you've ever done? 

Transcript here: https://drive.google.com/file/d/1DxytZwVpm89EeF0XMP5dnPSMHZHgsMtx/view?usp=sharing

Schedule a class with me here: https://teach.italki.com/teacher/12103910

Lisa's Podcast

National Absurdity Day 20th November

Explication du texte le lièvre et la tortue : 

Le Lièvre se vantait d’être, de tous les animaux,
Le plus rapide à la course.
Il s’apitoyait avec mépris sur la Tortue
à cause de sa lenteur.
Un jour, la Tortue le provoqua en disant :
« Si tu faisais la course avec moi,
Tu serais sûrement perdant. »
Le Lièvre s’en amusa,
Et comme il était de bonne humeur ce jour-là,
Il décida de relever le défi.
Peu après le départ,
Le Lièvre eut déjà une confortable avance.
Il ne voulut pas se fatiguer plus longtemps,
Et il s’installa confortablement au bord du chemin
pour se reposer.
Peu après, il s’endormit.
Quand il se réveilla,
Il s’affola et courut droit au but...
Pour y trouver la Tortue qui l’attendait.
Elle ne s’était pas attardée
Et elle avait suivi son chemin droit jusqu’au but.
C’est ainsi qu’elle se retrouva grande gagnante. 